ROOT KANAL TEDAVİSİ
Diş hekimliği uygulamasının temel amacı sağlıklı, doğal bir ağız ve diş yapısı sağlamaktır. Endodontik tedavinin amacı doğal dişlerin fonksiyonlarını korumaktır. Tedavinizi ertelemek dişinizi kurtarma şansınızı riske atar. Kanal tedavisi, modern teknoloji ve teknikler sayesinde, sağlığınıza ve diş durumunuza göre bir veya 2-3 seansta gerçekleştirilen ağrısız, uzun süreli bir tedavidir. Çekilmiş diş yerine köprü veya implant yapmak, kanal tedavisinden daha fazla zaman alır ve daha maliyetlidir.
Kanal tedavisinin ne demek olduğunu anlamak için diş anatomisinden biraz bahsetmek gerekir. Dişin beyaz minesi ve altındaki dentin denilen sert yapının altında, kökün ucuna hasret çeken dişin merkezinde pulpa adı verilen yumuşak doku bulunur. Pulpa kan damarları, sinirler ve bağ dokusundan oluşur ve dişin gelişimi sırasında onu çevreleyen sert dokuların oluşumunu sağlar. Pulpa, dişin içinden köklerin tepesine ve dişi çevreleyen diş eti ve kemiğe tutunur. Tam gelişmiş bir dişin pulpası çıkarılsa bile çevresindeki dokular sayesinde ağızda işlevini sürdürür.
Kanal tedavisi işleminin amacı; kök kanallarındaki enfekte pulpa dokusunun ve bakterilerin mekanik ve kimyasal yöntemlerle temizlenip dezenfekte edilmesi ve ardından bu alanların güta perka ve örtücü denilen maddelerle doldurulup kapatılmasıdır. Kanal tedavisinden sonra diş kaplama veya dolgu ile restore edilir. Böylece doğal dişin ağızda kalması sağlanır.
Doğal bir dişi kanal tedavisi ile korumanın birçok avantajı vardır:
-Etkili çiğneme
-Normal ısırma kuvveti ve hissi
-Doğal görünüm
-Diğer dişlere ekstra yük binmemesi
Kanal tedavisi anestezi ile yapıldığı için dolgu veya diş çekimi kadar ağrılı değildir. Tedaviden sonraki ilk birkaç gün hafif veya orta derecede hassasiyet oluşabilir.
Kanal tedavisi ne zaman gereklidir?
- Çiğneme ve ısırma sırasında ağrı
- Diş etinde diş fistülü varsa
- Diş çatlakları ve kırıkları
- Soğuk veya sıcakla başlayan ve uyaran geçtikten sonra uzun süre devam eden rahatsızlıklar.
- Apse varsa
- Sinire ulaşan derin bir çürük varsa
Bu durumdaki dişler tedavi edilmezse şiddetli ağrılara ve apse gelişimine neden olabilir.
Kanal tedavisi sonrası normal hayatınıza devam edebilirsiniz ancak hissizlik tamamen geçene kadar çiğnememelisiniz.
S.S.S Sizin İçin Cevapladık
S.S.S Sizin İçin Cevapladık
Zirkonyum Kronlar, dışarıya kaynaşmış porseleni olan ve doğal bir diş görünümü yaratan saf beyaz bir metal çekirdekten (kalıcı beyaz bir metal) oluşur. Bazı durumlarda Kronlar Porselene ihtiyaç duymadan% 100 Zirkonyumdan oluşturulur. Zirkonyum Kronlar inanılmaz derecede sert, son derece dayanıklı ve estetik açıdan hoştur.
İnsan yaşamı boyunca ağızda bulunması gereken dişler; Yetersiz bakım, genetik faktörler nedeniyle çürük veya diş eti hastalığı sonucu kaybolabilir. Bu kayıplar sonucunda ağızda boşluklar oluşur ve çiğneme işlevinde bozulmalar başlar. Çıkarılabilir protezler bir dereceye kadar çiğneme sağlasa da kullanımları ile rahatsızlık ve estetik problemler getirirler. Köprü sistemleri ise bitişik sağlıklı dişlere zarar verir. Bu olumsuz nedenlerden dolayı implant sistemleri kaybedilen dişlerin yerini almaktadır. Tek diş eksikliklerinde, bitişik sağlıklı dişlere dokunmadan eksik dişi tamamlamak mümkündür. Dental implantlar sayesinde çoklu diş eksikliklerinde çıkarılabilir protezler yerine sabit protezler kullanmak mümkündür.
Sinüs kaldırma özel bir ağız cerrahisi türüdür. Hastaların kemiğinin implantasyon için uygun olmaması önerilir. Bu durumda kemik grefti önerilir. Sinüs asansörü özel bir kemik grefti vakasıdır. Ağız cerrahları, üst çenenin yüksekliğini artırmak için kemik grefti malzemeleri kullanır. Üst taşlama çenesi implantları tutacak kadar geniş değilse bu gerekli olabilir.
Eksik dişin alanı, küçük ve büyük öğütme yerinde işlenmemiş olabilir. Bu kolayca osteoporoza, patlamaya ve sinüsün düşmesine neden olabilir.
Bu nedenle, ağız cerrahisi sırasında sinüsün açılmasını önlemek için kemiğin doğru yükseklikte ve durumda olması implante edilmesi durumunda özellikle önemlidir. Bu tür komplikasyonlardan kaçınmak için bu tür ağız cerrahisi günümüzde rutin bir müdahaledir. Açık ve kapalı olmak üzere 2 yöntemle yapılır.